Portakal’ın suyu çıktı!
Türkiye’nin en köklü film festivali olan Antalya Altın Portakal Film Festivali iptal edildi. 60 yıllık tarihinde sadece darbeler nedeniyle iptal edilen festival, bu yıl sadece bir film nedeniyle iptal edildi
Türkiye’de sanat camiası bugünlerde festival iptaliyle çalkalanıyor. Bu yıl 60’ıncı kez düzenlenmesi planlanan Antalya Altın Portakal Film Festivali iptal edildi. Festival, 60 yıllık tarihinde sadece bir kez, sansür kurulunun 3 filmi yasaklaması üzerine yapımcı ve yönetmenlerin festivalden çekilme kararı almasıyla, 1979’da iptal edilmiş; bir yıl sonra da 12 Eylül Darbesi nedeniyle gerçekleştirilmemişti. Bu yıl yaşananlar, festivalin ve kültür-sanat dünyasının tarihinde üçüncü olarak yer edindi.
Kanun Hükmü iptal getirdi
Festivalin iptali, aslında bir film nedeniyle başladı. 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Film Yarışması bölümüne seçilen ve KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin ihraç sonrası mücadelelerini konu alan Kanun Hükmü (2023, Nejla Demirci) adlı belgesel film, “yargıya intikal etmiş bir konuda yargılama sürecini ve tarafsızlığı etkilememek” gerekçesiyle seçkiden çıkarıldı.
Jüriden ortak açıklama
Filmin seçkiden çıkarılmasının ardından tartışmalar daha da alevlendi. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri başkanı Demet Akbağ ve 20 jüri üyesi 20 isim ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Kanun Hükmü filminin seçkiye geri alınması şartıyla jüri olarak görevlerini yerine getirebileceklerini belirttiler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğini çekti
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ‘Ulusal Belgesel Yarışması’nda yer alacağı açıklanan ‘Kanun Hükmü’nün sanatın gücü kullanılarak mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılmasına vesile olması nedeniyle tepki gösterdi. Bakanlık konuyla ilgili ise şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye’nin kültürel ve sanat değerlerinin korunması, geliştirilmesi ve güçlendirilmesi vizyonuyla çalışmaktadır. Bu vizyon çerçevesinde ülkemizde ve yurt dışında gerçekleştirilen yüzlerce kültür sanat etkinliğine destek vermektedir. Türk sinemasının alanındaki en önemli etkinliklerinden biri olan ve 60’ıncısının düzenlenme süreci devam eden Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, belgesel yarışması bölümünde ‘Kanun Hükmü’ adlı belgesel yer almaktadır. Böylesi önemli bir festivalde, sanatın gücü kullanılarak mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılmasına vesile olunması son derece üzücüdür. Bakanlığımız, Aziz milletimizin 15 Temmuz’da verdiği destansı mücadelesinin itibarsızlaştırılması, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılması çabasının bir parçası olmayacaktır.”
Çekilmeler arttı
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın festivale desteğini çekme kararının ardından desteklerdeki çekilmeler çorap söküğü gibi geldi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı da festivalden desteğini çekme kararı aldı ve Antalya Spor Salonu’nun festivalin gala programı için tahsis edilmesinden vazgeçildiğini açıkladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, festivale destekten vazgeçme kararından şu sözlere yer verdi: “Bakanlığımız sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılması çabasının bir parçası olmayacaktır.”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise “Altın Portakal Film Festivali’nde bir terör örgütünün propagandasının yapılmasına müsaade edilemez” dedi. Ayrıca THY başta olmak üzere festivale destek veren birçok devlet kurumu ve sponsor marka, festivale destek vermeyeceklerini teker teker duyurdu.
Jüri üyeleri istifa etti
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri başkanı Demet Akbağ jüri başkanlığı görevini yerine getirmeyeceğini, Antalya Film Forum yöneticisi Armağan Lale de görevinden istifa ettiğini duyurdu. Kararını sosyal medya hesabından paylaşan Demet Akbağ, şöyle dedi:
“Bir hafta boyunca sinema konuşmak ve sinemayla iç içe olmak için kabul ettiğim, Antalya Altın Portakal Film Festivali – Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri başkanlığı görevimden ayrılıyorum. “Yaşanan iletişim sorunları, kriz yönetiminin yapılamaması ve ismimin dahil olmadığım olaylar içerisinde geçmesinden duyduğum rahatsızlık sebebiyle festivalde yer almayacağım.”
Öte yandan jüri üyelerinden Sema Kaygusuz ve Ali Ercivan da festivalden çekildiklerini duyurdu. Ortak açıklamanın imzacıları arasında yer almayan Zeki Demirkubuz ise Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan filmini yarışmadan çektiğini ayrıca duyurdu.
Festival direktörüne soruşturma
İstifaların ardı arkası kesilmedi ve Festival Direktörü Ahmet Boyacıoğlu ile festival komitesi istifa etti. Festival direktörü Ahmet Boyacıoğlu, hakkında soruşturma açıldığını, kendisi ve ekibinin can güvenliğiyle ilgili tehditler aldıklarını ve olayın sorumlusu ve suçlusu olarak gösterilmek istendikleri gerekçesi ve “Herhangi bir terör örgütünün destekçisi olarak tarif edilmeyi kabul etmemiz mümkün değildir,” ifadeleriyle Kanun Hükmü belgeselini seçkiden yeniden çıkardıklarını belirtti.
‘Malum’ film!
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek, yayınladığı video açıklamayla festivalin iptal edildiğini; festival direktörü Ahmet Boyacıoğlu, festival yönetimi ve festival ekibinin işlerine son verdiğini duyurdu.
Açıklamasında Kanun Hükmü’nden “malum film” olarak bahseden Böcek, şunları söyledi:
“Gelinen noktada büyükşehir belediyesi olarak, yıllara meydan okumuş festivalimizin, bazı kişilerin elinde malzeme edilmesine, sinema emekçilerinin hakkının yenmesine asla izin vermeyeceğim. Konunun tüm ülkeyi, Antalya’yı, tüm sinemaseverleri ve tüm sinema emekçilerini ilgilendirmesi nedeniyle konuyla ilgili ev sahibi olan belediyemiz bir karar almak zorunda kalmıştır. Festivalin sanatsal anlamda güçlü ve sinema adına örnek teşkil edecek şekilde yapılması için seçilmiş ve içeriğin belirlenmesinde sorumlu olan festival yönetmeni ve sanat ekibidir. Başta festival yönetmeni olmak üzere tüm sanat ekibinin süreci yanlış yönettiği, kriz yönetimini yapamadığı tespit edilmiştir.”
Siyaset üstü
Altın Portakal Film Festivali’nin siyaset üstü olduğuna işaret eden Böcek, şu değerlendirmede bulundu:
“Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki festivalimizi kimsenin siyasi emellerine malzeme ettirmeyeceğim. Ayrıca şahsıma ve Belediyemize malum film üzerinden isnat edilen suçlamaların tamamını gerçek muhataplarına aynen iade ediyorum. Az önce açıkladığım nedenler dolayısıyla kendi kararıyla büyük bir karmaşaya neden olan festival yönetmeninin, sanat yönetmeninin ve oluşturdukları tüm sanat ekibinin görevlerine şu an itibari ile son verilmiştir. Tüm sanatçılarımızı, sinema emekçilerimizi ve sinemaseverlerimizi festivalimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Bizim dışımızda oluşan ve oluşturulan bu süreç sebebi ile 7-14 Ekim tarihleri arasında yapmayı planladığımız Festivalimizi iptal ettiğimi tüm sinemaseverlere üzülerek bildiriyorum.”



