Çevrimiçi dünyaya “disiplin” geliyor

 Çevrimiçi dünyaya “disiplin” geliyor

DİJİTAL HUKUK – AB yaklaşık iki yıldır hazırlıklarını sürdürdüğü Dijital Pazarlar Yasası (DMA) ve Dijital Hizmetler Yasası’nı (DSA) sonunda onayladı. Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen yeni yasalar kullanıcıların temel haklarının korunduğu güvenli bir dijital alan yaratmayı ve işletmeler için dijital sektörü daha adil ve rekabet edilebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Yasanın öncelikli muhatapları sektörde tekelleşen Google, Microsoft, Meta, Amazon, Apple gibi teknoloji devleri. Kuralları ihlal eden şirketlere ise ciddi cezalar uygulanacak.

Son 20 yıldır teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişimle birlikte dijital platformlar hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldi. Günün her saatinde artık hepimiz çevrimiçiyiz. Aslında hepimiz her an dünyanın bir ucundaki dev teknoloji şirketleri Amazon, Google veya Meta ile iç içe yaşıyoruz. Onlar olmadan çevrimiçi bir şey yapmayı hayal etmek bile zor. Dünyada ülke farketmeksizin çevrimiçi tüm insanların çevrimiçi aktivitelerini belli teknoloji firmalarının üzerinden yürüyor olması hem ticari rekabet hem de temel haklar anlamında önemli sorunlara neden oluyor.

Bu platformların teknolojik olarak sundukları avantajlar olsa da bazılarının neredeyse tekelciliği varan düzeyde kazandığı hâkim konum rekabette adil bir düzen oluşturulmasına engel teşkil ediyor. Bu güç aynı zamanda şirketlerin temel haklar, toplumlar ve ekonomi üzerinde de gereğinden fazla etki sahibi olmalarını sağlıyor, tüketici tercihlerini yönlendiriyor, siyasal dezenformasyon neden olabiliyor.

Teknolojide tekelciliğe karşı antitröst yasalar

Bu dengesizliği gidermek için 2020 yılında AB’de Digital Markets Act (Dijital Piyasalar Yasası) ve Digital Services Act (Dijital Hizmetler Yasası) isimli iki yeni yasa teklifi gündeme geldi. AB, 15 Aralık 2020’den beri bu yasalar üzerinde görüşmeler yapıyordu. 5 Temmuz 2022’de Avrupa Parlamentosu, teknoloji devlerinin operasyonlarına sınırlama getiren Dijital Piyasalar Yasası’nı (DMA) ve çevrim içi platformların daha sıkı denetlenmesini sağlayan Dijital Hizmetler Yasası’nı (DSA) onayladı. Avrupa Birliği, Dijital Piyasalar Yasası ile Avrupa merkezli olarak teknoloji alanında antitröst yani tekelcilik karşıtı sağlam bir temel oluşturmayı, dijital sektörü daha adil ve rekabet edilebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Kapsamlı olarak 2023 yılında devreye alınması beklenen yasalarla gelecek dönemde dijital dünyada önemli değişikliklerin hayata geçirilmesi hedefleniyor.

 App Store ve Google Play’in yetkileri kısıtlanıyor

DMA’da geçen bazı maddeler, Google ve Apple başta olmak üzere uygulama mağazalarını yakından ilgilendiriyor. Şu anda sektörü domine eden App Store ve Google Play’in yetkileri kısıtlanıyor. Yasa, en büyük dijital şirketlerin tekelleşmesini engelleyecek bir “kapı bekçisi” görevi görüyor. DMA kapsamına 75 milyar euro piyasa değeri olan, 45 milyondan fazla aktif kullanıcısı bulunan ve en az üç AB üyesi ülkede esas platform hizmetleri sağlayan teknoloji şirketleri dahil ediliyor. Buna göre Google, Microsoft, Meta, Amazon, Apple gibi çok sayıda şirket DMA kapsamında. Şirketler DMA kurallarını ihlal ederse yıllık küresel cirolarının %10’una; DSA kurallarını ihlal ederlerse %6’sına kadar para cezası ödeyecek.

Dijital Piyasalar Yasası (DMA) neler getiriyor?

Peki kabul edilen yasalar neden önemli? Bu yasalar neler getiriyor, neler değişecek? Önce Dijital Piyasalar Yasası’na (DMA) bakalım… 2023’te yürürlüğe girecek Dijital Piyasalar Yasası’nın amacı, büyüklüklerine bakılmaksızın tüm dijital şirketler için eşit şartlar sağlamak. Düzenleme, büyük platformlar için, işletmelere ve tüketicilere haksız koşullar dayatmalarını engellemeyi amaçlayan “yapılması gerekenler” ve “yapılmaması gerekenler” listesi için net kurallar belirliyor.

Bir mobil cihaz aldığınızda içerisinde yüklü olarak gelen ve kaldırılamayan uygulamalar ve uygulama mağazaları artık kaldırılabilecek. iOS ve Android cihazlar içerisinde ön yüklü olarak gelen her uygulamanın silinmesine zorunu olarak izin verilecek.

 WhatsApp ile Facebook Messenger birlikte çalışabilecek

DMA kapsamında mesajlaşma platformları arasındaki birlikte çalışabilirlik gelişecek – küçük veya büyük platformların kullanıcıları mesajlaşma uygulamaları arasında mesaj alışverişi yapabilecek, dosya gönderebilecek veya görüntülü arama yapabilecek. Yasa ile WhatsApp, Facebook Messenger ve iMessage gibi mesajlaşma servisleri birbirleriyle iletişim kurabilir ve birlikte çalışabilir hale gelecek.

Şirketler, Dijital Piyasalar Yasası (DMA)’da belirtilen maddeler kapsamında kullanıcıları herhangi bir uygulamayı ya da hizmeti kullanmaya mecbur tutamayacak. Yeni dönemde ayrıca her üretici, tüketicilere özgürce arama motoru, dijital asistan ve tarayıcı seçme şansı tanınacak. Şikâyet yolları genişletilecek, kullanıcılar yasa dışı içerikten korunacak ve raporlama süreçleri iyileştirilecek.

Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ne getiriyor?

Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen bir diğer düzenleme ise Dijital Hizmetler Yasası (DSA)… DMA’den farklı olarak DSA sadece “eşik bekçisi” büyük çevrimiçi platformları değil hosting hizmeti sağlayıcılarını, çevrimiçi platformları ve AB nüfusunun yaklaşık %10’una tekabül eden 45 milyon kişi veya üzeri AB kullanıcına sahip olan çok büyük platformlar da dahil olmak üzere tüm aracılık hizmeti sağlayıcıları kapsıyor. AB tarafından çıkarılan DSA, dijital sektörde bir dönüm noktası sayılıyor. Yalnızca coğrafi kapsayıcılığı olan bu yasa 2024’ün başında yürürlüğe girecek.

DSA insanlara çevrimiçi gördükleri üzerinde daha fazla kontrol sağlayacak: kullanıcılar, belirli içeriğin kendilerine neden önerildiği konusunda daha iyi bilgiye sahip olacak ve profil oluşturmayı içermeyen bir seçenek seçebilecek. Küçükler için hedefli reklamcılık yasaklanacak ve cinsel yönelim, din veya etnik köken gibi hassas verilerin kullanılmasına izin verilmeyecek.

 Kullanıcılar yasadışı ve zararlı içeriklerden korunacak

Yeni kurallar kullanıcıları zararlı ve yasa dışı içeriklerden korumaya yardımcı olacak. Yasa dışı içeriğin kaldırılmasını önemli ölçüde iyileştirecek ve bunun mümkün olan en hızlı şekilde yapılmasını sağlayacak. Ayrıca, siyasi veya sağlıkla ilgili dezenformasyon gibi yasadışı olması gerekmeyen zararlı içeriğin üstesinden gelmeye yardımcı olacak ve ifade özgürlüğünün korunması için daha iyi kurallar getirecek.

Çevrimiçi reklamlara şeffaflık geliyor

Dijital Hizmetler Yasası ayrıca, çevrimiçi satılan ürünlerin güvenli olmasını ve AB’de belirlenen en yüksek standartları izlemesini sağlayan kuralları da içeriyor. Kullanıcılar, çevrimiçi satın aldıkları ürünlerin gerçek satıcıları hakkında daha iyi bilgi sahibi olacaklar. Çevrimiçi reklam gösteren tüm ilgili teşebbüsler, gösterilen bilginin reklam olduğunu, reklamın kimin adına gösterildiğini açık bir şekilde gerçek zamanlı olarak açıklayacak ve reklamın gösterileceği alıcıyı belirlemek için kullanılan ana parametreler hakkında açıklayıcı bilgiler sunacaktır. Çok büyük platformlar ise bunların yanında, reklamların içerikleri, hedeflemeleri ve ulaşılan toplam alıcı sayısı ile ilgili bilgileri içeren halka açık bir veri havuzu derlemek de dahil olmak üzere ek şeffaflık yükümlülüklerine tabi olacak.

Yasalar kadar denetleme de önemli

Teknoloji şirketlerinin sunduğu hizmetlerin getirilen yeni düzenlemelere uygunluğunun denetlenmesi ise bir sonraki aşamayı oluşturuyor. Maddeler arasında büyük firmaların faaliyetlerinin denetime açılması gibi birtakım hususlar da yer alıyor. Bu kapsamda hem şirketlerin içinde yasalara uygun hizmet verilmesini sağlayacak birimlerin kurulması hem de AB içinde denetleme komitelerinin oluşturulması öngörülüyor. Getirilen yasaların ne kadar düzgün şekilde işletileceği ve sürecin ne kadar sağlıklı denetleneceği ise merak konusu.

Her bir AB üyesi devletin, DSA ile uyumun sağlanmasından, AB’deki platform kullanıcı sayılarının doğrulanmasından ve en az altı ayda bir, çok büyük çevrimiçi platformların belirlenmesinden sorumlu olacak bir “Dijital Hizmetler Koordinatörü” atamaları gerekecek. Bu koordinatörler için, ortak soruşturmaların koordinasyonunu ve çok büyük platformların raporlarının ve denetimlerinin sonuçlarının analizinde yetkili makamları destekleme yetkileri ile görüş veya tavsiye verme yetkisine sahip bağımsız bir danışma yapısı kurulacak. (Avrupa Dijital Hizmetler Kurulu/ European Board for Digital Services).

Ancak yasaların uygulamasında sorunlar olabileceğinden endişe duyan Avrupa Tüketici Organizasyonu (BEUC) Genel Müdür Yardımcısı Ursula Pachl, düzenleyicilerin sahip olduğu kaynakların “sınırlı” olması nedeniyle söz konusu kuralları uygulamanın sorun olabileceği belirtildi. Ursula Pachl, teknoloji şirketlerinin uygulamalarının izlenmesi için daha fazla uzmanın işe alınması gerektiğini söyledi. Sürecin nasıl işleyeceğini ise zaman gösterecek

Çevrim İçi Güvenlik Yasası ertelendi

Dijital dünyaya bir başka düzenleme de Birleşik Krallık’tan geliyor; “Çevrim İçi Güvenlik Yasası”… .  Yoğun tartışmaların ortasında çalışmaları yürütülen “Çevrim İçi Güvenlik Yasa” tasarısında neredeyse sona yaklaşılmıştı ancak Boris Johnson’ın Muhafazakar Parti lideri olarak istifa etmesinin ardından yasa görüşmelerinin sonbahara kadar ertelenmesi gündeme geldi.

Çevrimiçi Güvenlik Yasası, teknoloji şirketlerine zararlı olarak kabul edilen – ancak yasa dışı olmayan herhangi bir şeyi tespit etme, kaldırma ve bunu sonuçlarıyla yüzleşme sorumluluğunu doğrudan yüklüyor. Örneğin Twitter, Google, Meta (Facebook) ve TikTok gibi teknoloji şirketlerinin, platformlarında görünen tüm reklamları dolandırıcı olmadıklarından emin olmak için kontrol etmeleri gerekecek. Yetişkinlere uygun içeriğe izin verenler ise, kullanıcıların çocuk olmadıklarından emin olmak için kullanıcıların yaşını doğrulamak zorunda kalacak. Çevrimiçi platformlar ayrıca “zararlı içerik” olarak kabul edilen her şeyi proaktif olarak kaldırmak zorunda kalacak.

Kime göre zararlı kime göre yararlı

Yasada en tartışılan konularından biri “zararlı” kavramının kapsamı. Yasayı eleştirenler bunun iyi niyetli ancak belirsiz, istenmeyen olumsuz sonuçlara yol açması muhtemel bir yasa olduğunu söylüyor. Zararlı etkiler yok edilmeye çalışılırken insanların fikir özgürlüklerinin kısıtlanması tehlikesi ile yasa tasarısı eleştiriliyor. Şimdilik rafa kalkacak gibi görünen yasaya ilişkin tartışmalar sonbaharda yeniden gündeme gelecek gibi görünüyor.

Yeni yasaların ne kadar hayata geçirilebileceği, teknoloji devi şirketlerin ne kadar denetlenebileceği merak konusu olsa da atılan bu adımlar gelecek yıllarda dijital dünyanın da artık yasalarla kontrol edilecek bir dünyaya dönüşeceğini işaret ediyor. Yıllardır teknoloji devlerinin özgürce istediklerini yaptıkları zaman zaman vahşileştikleri çevrimiçi dünya, yavaş yavaş ehlîleştirilecek.